Merhaba Arkadaşlar,
Öncelikler ilk yazıma (Amazonda İlk Yıl) verdiğiniz güzel tepkiler için çok teşekkür ederim. Tabi herkesi memnun etmek söz konusu değil. Su üstünde yürüseniz, yüzmeyi bilmiyor diyenler oluyor. Amazon işine girişme sebeplerimden biri olan kabaca hesabı, “böyle pazar araştırması mı olur” diye eleştirenler oldu. Oysa ki yazının devamında pazar araştırması ve diğer teknik işler için ciddi paralar harcadığımı yazmıştım. Maalesef bu tepkiler hep olacak. Sıkıntı değil. Ben yine deneyimlerimi ve düşüncelerimi yazayım, belki birkaç kişiye faydası dokunur.
Zenginliğin Amacı
Maalesef ülkemizde zengin olmak çok önemli bir konu. İnsanımız ancak zengin olarak kendini topluma ve ailesine ispatlayacağını ve değer göreceğini düşünüyor. Oysa zenginliğin amacı kaliteli yaşam olmalı. Zenginlik kaliteli hayat arzusundan ziyade kendini ispatlama konusuna dönüşünce zenginlik vadeden birçok iş ortaya çıkıyor. Bakınız saadet zincirleri, çiftlik banklar hep bu kısa yoldan para kazanma arzusunun sömürülmesi üzerine kurulu iş modelleri.
Amazon Eğitim leri ve Zenginlik Sömürüsü
Bizim e-ticaret (amazon) işlerinde de bir eğitim ve danışmanlık sömürüsü almış başını gidiyor. Yanlış anlaşılmasın, tecrübe ve deneyimlerini satmak gayet güzel ve ahlaklı bir şey. Üzerinde kafa patlattıkları, yaptıkları, para kazandıkları bir iş modelinin eğitimini satanlara diyecek lafım yok. (Ben de mesela Yiğit Tuna’nın eğitimi aldım, memnun kaldım. Bana hayatın veya zenginliğin sırrını vermediler. Bireysel çabayla öğrenecek kapasitem var ama yeterli zamanım olmadığı için bu eğitimi aldım. Konuları sistemli bir şekilde bir araya getirmişler ve kısa sürede konuya hâkim olmanızı sağlıyorlar.)
Gelin şimdi sizle eğitim ve danışmanlık satarak para kazanmanın algoritmasına bir bakalım,
- Para kazanma ihtimali olan bir iş modeli bul (dropshipping, retail arbitrage vs.)
- Bu iş modelini anlatan eğitimler hazırla
- Sosyal medyada bu eğitimleri pazarlamak için içerikler oluştur
- Ne kadar da zenginim arabama bakın
- Ne kadar da aile babasıyım eşime-çocuklarıma bakın
- Ne kadar da iyi biriyim her şeyi sizinle paylaşıyorum
- Ne kadar mütevaziyim sizinle muhatap oluyorum
- Bakın benden eğitim alanlar nasıl da para kazanıyor
- Eğitimi/danışmanlığı sat ve paraları topla
- 3. Maddeye geri dön ve devam et
Bu sisteme en ufak itirazım yok. İtirazım işin sıkıntılarının gizlemesine. Böyle gül bahçesi ticaret mi var? Misal diyorlar ki birinin malını başka birine göstereceğiz ve satıp aradan para kazanacağız. İyi de;
- Önce mal satılıyor, ona para ödeyip alman lazım, bunun için kredi kartında limitinin olması lazım, var mı? (Sermaye)
- Malı aldın, alıcıya gönderdin, paranın hesabına geçmesi için ortalama 15 gün beklemen lazım, finanse edebilecek misin? (Sermaye)
- Müşteri malı iade ederse nereye gönderecek, iade adresin var mı? (Şirket/Depo/Ofis)
- Malı görmeden sattın, mal sıkıntılı çıktı, müşterinle nasıl görüşüp sorunu çözeceksin, İngilizcen var mı? (Servis/CRM)
- 7/24 açık dükkânın olacak, müşteri soru soracak ne zaman cevap vereceksin? (Servis/CRM)
- Bir sürü rakibin olacak, reklam bütçen var mı? vs. vs. vs. (Sermaye)
Arkadaşlar size naçizane bir tavsiyede bulunmak istiyorum. “Amazonda İlk Yıl” yazımda da belirtmiştim, ticareti denemeden e-ticareti (amazon) denemeyin diye. Bunun bazı sebepleri var.
Bir iş sahibi olmak ciddi bir organizasyon yeteneği gerektiriyor. Bankalar, kargolar, tedarikçiler, alıcılar, pazar yerleri, muhasebe, vergi dairesi, çalışanlar, SGK, rakipler vs. arasındaki operasyonu yönetebilirseniz ancak bir iş insanı olabiliyorsunuz.
Ürünleri götürdüm, amazona koydum, eğitim aldım, 3-5 trick ile üst sıralara çıkarım, satmaya başlarım diye yaklaşırsanız o iş batar.
Kendi ülkemizde offline ve online ticareti bir deneyin. Biraz tecrübe edinin ve öyle kalkışın yurt dışı işlere. Bunun çok faydasını göreceksiniz, garanti ederim.
Şimdi buna itirazlar oluyor, diyorlar ki, Amerika’da da tecrübe edilebilir. Tabi ki edilebilir. Amerika’daysanız gelip Türkiye’de tecrübe edecek haliniz yok. Hatta orada ticarete başlamanız büyük şans. Ama kardeşim sen Türkiye’desin.
Arkadaşlar bakın İngilizce de iki kelime var “information” ve “knowledge”. Sözlüğe yazdığınızda ikisinin de anlamının “bilgi”. Ama bir fark var aralarında. Knowledge ilişkisel bilgi demek. Ne demek ilişkisel bilgi? Örneğin bugün hava 34 C° dersem bu bir informationdır. Bu gün hava 34C° ve GS-FB maçı var ve bira satışları artacak. Bu ise Knowledge. Yani ilişkilendirilmiş, deneyimlenmiş, yorumlanmış bilgidir. Aradaki fark çok bariz değil mi? Üniversiteden information yüklü çıkarsınız, bu bilgiyi bir sektörde tecrübe eder ve yorumlar hale gelirseniz bilgilerinizi paraya çevirebilirsiniz.
Bir örnek daha vereceğim ve bitireceğim. Uzattığım için özür dilerim ama konu çok önemli. Girişimci arkadaşların girişmeden önce gaz değil tecrübeye ihtiyacı var. Teknik anlamda çok iyi bir fotoğrafçı olduğunuzu düşünelim. Işık, renk, kompozisyon vs süper fotoğraflar çekebilecek bilginiz var. Bir işletmenin ürün fotoğraflarını çekeceksiniz. O ürünün kullanım amacı ve kullanım yerlerini bilmezseniz çekeceğiniz fotoğraf netlik, ışık anlamında süper olabilir ama malın alıcısına bir mesaj vermez. Alıcıya gösterilmek istenen, gözüne sokulmak istenen yönleri öne çıkarırsanız bu fotoğraf başarılıdır. Amaç fotoğraf çekmek değil, çekilen fotoğrafın bir değer yaratması, ticarete katkısının olması, emeğin paraya dönüşmesi. O sebeple mahalledeki fotoğrafçınız ile moda fotoğrafçısı bir değil. O yüzden aynı meslekteki bazı kişiler çok başarılı olurken bazıları iş hayatını başladığı pozisyonda bitiriyor.
NASIL yapıldığını bilen maaş alır, NEDEN yapıldığını bilen zengin olur demişler.
Bilgilerle donanın, bu bilgiler arasında ilişkiler kurup yorumlar yapar hale geldiğinizde para kazanacaksınız. Ki bu bile günümüzde yeterli değil arkadaşlar. Bu size operasyonel verimlilik sağlayacak ama rakipleriniz de var, onlar da aynı şeyleri yapıyor. E o zaman ne yapacaksınız? Cevap: Strateji. O da başka bir yazının konusu olacak.
Gazzzz, Never Give Up
Evet asla vazgeçmeyin asla pes etmeyin. Bunun başarıya götüren bir algoritma olduğunu çok net. Bunun kendimce bulduğum reel açıklaması ise şöyle: Bir hedefe doğru her gün ilerliyor, ilerlerken doğru ve yanlış şeyler yapıyoruz. Yanlışlarımız tecrübelerimizi (knowledge) oluşturuyor, yanlışlar yaparken belki geri gidiyoruz ama vazgeçmezsek başarıya ulaşacağımız an gelecek.
Yılmamamız, yorulmamamız lazım, vazgeçtiğimiz anda hiçbir şey kazanmayacağız ve ömür boyu keşke devam etseydik diyeceğiz.
“Hayatta neyi yapmaya kalksan hep on yıl geç kaldığını düşüneceksin, eğer böyle düşünüp yapmaktan vazgeçip daha sonra tekrar niyetlenirsen, bunu daha ilk niyetlendiğinde yapmadığına pişman olup yine geç kaldığını düşüneceksin.”
Her işin başı sağlık sonrasında ise ailenize zaman ayırabiliyorsanız, dilediğiniz zaman tatile çıkabiliyorsanız, istediğiniz kıyafetleri alabiliyor, istediğiniz arabaya binip istediğiniz yiyecekleri yiyebiliyor, sanat ve seyahate kaynak (zaman ve para) ayırabiliyorsanız bu sizin kaliteli bir hayata sahip olduğunuzu gösterir. Bunlar güzel şeyler. Bunlara heveslenmenin yadırganacak bir tarafı yok. Ama kolay değil.
Sonuç
Amazonla zengin olmak diye bir şey yok arkadaşlar. Amazon sadece bir platform. İyi işler çıkararak çok çalışarak zengin olunur. Yazının başlığı bir tuzaktı. Bu tuzağa düşüyorsanız, yani bu yazıyı bir ümitle açtıysanız siz de sömürülmeye hazırsınız demektir. Dikkatli olun.
Umarım kimsenin halis emeğini boşa gitmez.