Neden Amazon da Satış Yapmalıyım? - Serkan Akarsu - E-İhracat ve Amazon Danışmanı

[vc_row][vc_column][vc_column_text]

Merhaba arkadaşlar, bu yazımda sizlere yurtdışı hayalimden ve Amerika’dan bahsedeceğim. Ayrıca kendimce bir Amerika-Türkiye kıyaslaması yapacağım. Amerika ve Türkiye’de ticaretin ve özel olarak e-ticaretin farklılıklarından bahsedeceğim. Amerika’da ve Amazon da ticaret yapmalı mıyım diye düşünen birçok arkadaşımızın sorusuna cevap olacağını düşünüyorum.

Yurtdışı Hayalim

Fırat Plastikte üretim mühendisi olarak çalışırken şefler, müdürler fuar, makine kabulü, iş anlaşmaları vs. sebeplerle yurt dışına giderlerdi. Allah’ım ne kadar özenirdim, nasıl isterdim onların yerinde olmayı anlatamam. İhtimal vermiyordum, heveslenmiyordum bile. Yabancı dilim yoktu ve beni niye yurt dışına göndersinler ki diye düşünürdüm. Kendi imkanlarımla gitmek gibi bir şey zaten yoktu. Maaşla ev kredisi mi ödeyeyim yurt dışına mı gideyim?

2010 yıl başında, o zaman hostes olan eşimin ikiz kardeşi Nurdan masraflara sponsor olarak eşimi Amerika’da yaşayan abilerinin yanına göndermişti. (bugün Airbus 330 pilotu- onun da havaalanında part-time yer hizmetlerinde başlayıp önce hostes olma, peşi sıra kabin amiri peşi sıra pilot olma hikayesini yazacağım bir gün @nurdka takip edebilirsiniz instagram & twitter)

Eşim Amerika’dayken MSN ile görüntülü konuşmuştuk. Kapattıktan sonra Beylikdüzü’ndeki evimizde camı açıp, bir sigara yakıp gökyüzüne bakmıştım. Çok uzaktı ya, çok çok uzaktı. Ne çok istemiştim orada olmayı. Ruhum dünyayı dolaşırken ben Beylikdüzü’ndeydim

Bu yurtdışı hevesim hep vardı arkadaşlar. Bugün say deseniz sayamam gördüğüm ülkeleri. Kırmızı pasaportumda birçok vize ve ihracatçı firma sahibi olmam sebebiyle devletin verdiği yeşil pasaportum var

. 37 yaşımda 6 ay süreyle hafta içi her akşam 7-10 İngilizce kursuna gidip birazcık İngilizce de öğrendim.

Amerika’ya İlk Gidişim

2017 Mart ayında eşim ve kardeşiyle (baldız dersem kaba olacakmış gibi geldi) Los Angeles’a gittik. Bir araç kiralayıp Los Angeles, Grand Canyon ve Las Vegas’ı gezdik, Arizona çöllerinden geçerek NM Albuquerque’ye vardık. (Kayınbiraderlerim burada yaşıyor.)

Dediğim gibi birçok ülke gördüm ama bu ülke beni çok etkiledi. Büyük şehirlerde bile sonsuz bir gökyüzü görebiliyorsunuz burada. İçiniz açılıyor. Çocukluğumda seyrettiğim western filmlerin içindeymişim gibiydim, hele Route 66’daki moteller, lokantalar, eski Amerikan arabaları. Geçmişte nasıl bir kültür saldırısına maruz kalmışsam artık sanki kendi ülkemde gibiydim. Hiçbir şey yabancı gelmiyordu ve her şey çok etkileyiciydi benim için. Ha bir de Amerikalılar rahat adamlar, saçma sapan bir laf atıp muhabbet ediyorlar, böyle bir gevşeklik var çok net hissedebiliyorsunuz, sizi rahatlatan bir aura her yerde. Binlerce km yol yaptım, yol üstü motellerde kaldım hiç korkmadım, en ıssız yerlerde bir huzursuzluk hissetmedim, Tennessee’de polis arabasında 45 dk sorguya çekildim hiç tedirgin olmadım. Kısacası sevebileceğim, yaşayabileceğim bir yerdi Amerika.

Türkiye Amerika

Arkadaşlar hem Türkiye’de hem Amerika’da girişimde bulunmuş biri olarak hemen şunu söyleyebilirim ki Türkiye’de iş kurup çalıştıran biri Amerika’da kralını yapar.net Ülke girişim yapılsın, ticaret yapılsın diye kurulmuş sanki.

1- Şirket Kurma ve İşletme: 2003 yılında üniversiteden mezun olunca bir arkadaşımla beraber bir limited şirket kurmuştuk (Toplam Mühendislik LTD ŞTİ, adı da çok güzelmiş ya şimdi düşününce). Endüstri Mühendisiyiz ya, o zaman çok popüler olan ISO belgesinin alınmasına danışmanlık yapacaktık. Tüm hazırlıklarımızı yaptık sanayiye gittik kapı kapı dolaştık. Yok arkadaş, bir tek kişi dönüş yapmadı. Sonra anlıyorsunuz tabi nedenini. Paçalarımızdan tecrübesizlik, yüzümüzden toyluk akıyordu. Neyse bu değil yazıyla alakalalı olan.

Türkiye’de Şirketi kurmak için bir mali müşavire ve ona ödenecek paraya ihtiyacınız var. Kurduk ama burnumuzdan geldi. İş alamıyoruz ama her ay müşavir parası, bağ-kur, 3 ayda bir stopaj. Sayın devletim bir müsaade et bir iş yapayım. Tam 3 yıl sürdü şirketi kapatma süreci. İş yapmamış şirket bu ha. Birikmiş bağ-kur borcumu yıllar sonra yapılandırıp ödeyebildim.

Amerika’da bir form doldurup internetten şirketinizi kendiniz kurabiliyorsunuz (Bir Mali Müşavirden destek Almanızı Öneririm). Sgk bağ-kur yok. İş yapmamışsa şirket -bildiğim kadarıyla- yine internet üzerinden hızlıca kapatabiliyorsunuz. Müşavire saat ücreti ödüyorsunuz. İş yapmadıysanız çok makul bir para ödüyorsunuz.

2- Vergi Vade SGK: Yıllar sonra kurduğum şu anki şirketimde de yine aynı problemler. Daha iş yapmamışsın ama devletin eli cebinde. Maaşı kirayı ödeyemezken sgk bağ-kur ödüyorsun.

Böyle devlet bir insan olsa karşısına geçer “abi, lütfen, lütfen bir dur ya, bir iş yapayım, bir para kazanayım vallahi fazlasıyla ödeyeceğim” derdim.

İş yapsan ne olacak? Satıyorsun minimum 3 ay vadeli, 3 ay vadeli anlaştığın adam 3 ay sonra eline 7 aylık çek veriyor. Alsan bi türlü almasan bi türlü. O çek 7 ay sonra ödenecek ama devlet KDV’sini nakit istiyor. E iyi de daha ortada para yok. Bu vade-kdv ilişkisinin saçmalığını şöyle anlatayım: 10bin liralık çek, arkasında 10 adet ciro var, 100 bin TL ticaret hacmi oluşmuş, bu 100 binden 15.254 TL KDV doğmuş, daha ortada 10 bin yok, devlet 15.254 lira KDV istiyor ciro sahiplerinden. Çek 10.000 devletin istediği toplamda 15.254. Bu sistemde ancak ya vergi kaçıranlar ya çok yüksek sermayesi olanlar iş yapabilir. Türkiye’de iyi tüccar vergiyle iyi oynayan adamdır. Bunlar vergiyi kaçırır, yetmez üstüne devleti soyar. Amerika’da nasıl biliyor musunuz? Eğer bir ürünü alıp satacaksanız KDV ödemezsiniz. KDV son alıcıda doğar. Sgk gibi çalışanla iş verenin arasına sokulan garabet bir husumette yok, çekte vade de yok. Çeki alırsın, götürür tahsil edersin, bitti.

3- Amazon

Yerli Pazar Yerleri: Türkiye’de büyük pazar yerlerinin hepsinde dükkan açtık, kendi e-ticaret sitemizi kurduk. Paneller geçen yüzyıldan kalma. Ürün yüklemek bir dert, güncellemek bin dert. Denemediğimiz kargo firması kalmadı. Ya bir ürünün ölçüleri belli ağırlığı belli her gün farklı kargo ücreti çıkar mı? Ya bu ne kadar amatörlük? Allah aşkına içinizde pazaryerlerinin en büyükleriyle mutabık olanınız var mı? Hesabı tutturabiliyor musunuz? Bir hesap ekstresi alabiliyor musunuz pazar yerlerinden. Ben yapamadım, belki de benim kabiliyetsizliğim. İyi de 40 ülkeye ihracat yapmış adamım ben, hangi denizde ne zaman fırtına çıkar kestirebiliyorum da bunu niye yapamıyorum? Amazonda ise ne nakliyede ne de hesapta hiçbir sıkıntı yaşamadık. Ha kargoda ürün kırıldı, ambalaj dağıldı, kayboldu ama hepsine çözüm bulundu. Hatta amazondan ürünleri geri çağırdığımızda hasarlı gelen ürünlerin fotoğrafını atıp ürünlerimize zarar vermişsiniz dediğimizde zararımızı anında ödediler. Yani kıyas yapmak bile abesle iştigal. Bu kadar mı fark olur? İnsan gerçekten hayret ediyor

En büyük sorun USPS çalışanı ablanın suratsızlığı.

Arkadaşlar amazonda düzgün satıcı olmazsanız sizi kovar. Tekrar girmek istediğinde de önüne bin engel çıkarır. Aynı IP ile giremezsin, aynı PC ile girmezsin vs. Çünkü amazon bir değer yaratarak para kazanıyor: Müşteri Memnuniyeti. Bizim pazar yerlerinde ben bunu pek hissedemiyorum. Google’a önce pazaryerinin “adını” ve “rezaleti” kelimesini beraber yazıp aratın bakın kaç tane mağdur vatandaş var.

Sonuç: Kargoculuk ve ödeme sistemlerimizin yetersizliği ve pazaryerlerinin mantalitesi ile Türkiye’de e-ticaret yapmak oldukça zor. Amerika ve amazon ise tam tersi. Siz yeter ki müşterinizi memnun edin.

Amerika bizim aksimize tam bir sistem ülkesi. Bunu hayatın her alanında görebiliyorsunuz. Çok saçma dandik işleri de var ama tarttığınızda artıları fazla geliyor.

Okuyan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim

Selamlar, sevgiler.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]